Friday, October 20, 2006

Neşeli Doğa Öyküleri

DOĞANIN ÖYKÜSÜ
Filiztosyali@gmail.com
ÜÇ BOYUTLU ORTAMDA İNSAN VE SUDAKİ CANLILAR
Bizler yaşadığımız üç boyutlu ortama rağmen çevremize pek dikkat etmeyiz. Oysaki yaşamın belirli bir devresini doğayla iç içe geçirmeyen insanlar başarılı olamazlar. Bütün keşifler, buluşlar doğadan esinlenerek yapıldı.
Deniz bir tutkudur. Claude Debussy denize olan tutkusunu anlatırken kullandığı tek bir cümle bile ona olan sevgisini anlatmaya yeter “….günlük işlerden vücutları bozulmuş insanlar denize sokulmamalı.”
Biz insanlar yüzyıllar boyu suyun peşinden sürüklendik. Asırlardır su kültürü insanları avuçlarının içinde tutmayı başardı. Suya doğru, su tarafına, suya yakın; sulak bir gezegen hayalleri insan yaşamının ekonomik değerlerine imza attı.
İnsanlik tarihini en fazla etkileyen sulardır. Deniz ve balıklar da su sınıflamasında yerini alırlar.
***Japonların çok alıştıkları bir trampet sesi vardır. Bu herhangi bir okulun yürüyüşe çıkan minik öğrencileri degildir. Bir milyondan fazla gölge balığının ayni anda trampete benzeyen bir ses çıkarmasıdır. Üreme zamanlarinda bu ses artar. Sesleri bir birlerine uyum sağlayarak çıkarırlar. Şafak vakti tam bir koro oluştururlar.
***Migra balığı tam bir akrobottur. Bir akrobota örnek olacak bütün hareketleri suda yapar. Başaşağı durur, gövdesinin yarısını sudan çıkararak dans eder.
***Zannetmeyin fokların şirinliğini hemen keşfettik ve onlarla eğlenmeyi seçtik. Biz daima hayvanlardan nasıl yararlanabiliriz diye düşündük. Şimdi fokların havuzlarda bizi neselendirdigine bakmayin. Onlar ilk fark edildiklerinde hemen nasil yaralanabiliriz diye düşünüldü. Taşımada kullanılmaları uygundu. Ancak eğitimlerinin sonu başarısız oldu. Sadece yiyeceği almayı öğrenebildiler... Bu konuda işe yaramadılar.
***Deniz sonarı ya da radar. Deniz aslanlarından örnek alınarak yapıldı, kullanıldı. Deniz aslanları doğuştan sonarlı canlılardır. Gözleri keskin değildir. Ama vücudundaki radarıyla yapamayacakları şey yoktur.
Radarı neresi mi?
Tabi ki o güzel bıyıkları.
***Berberlik mesleği bize balıklardan kaldı. William Beebe Haiti açıklarında ilk berberlerle tanıştı. Lapinagillerden balık türleri papağan balıklarını temizliyorlardı.
Balıkların daima temizleyen bir berberleri vardır. Onlar sıraya girerler ve berberlerinin kendilerini temizlemesini beklerler. Bunu ilk bulan kisi Conrad Limbaugh. Bir levreğin temizlenmesini inceledi. Tam üç dakika sürdü.
Temizleyici balıklar özenlidir. Parlak ve gösterişlidir. Şık berber kızlar gibi. Onlar temiz olmasa kim temizlik için gelir.
*** Upuzun bir kordon düşünün elektrik prizine uzanan. Işiniz bitti bir düğmeye basın ve kaldırın. Tıpkı minokop balığının kuyruk yüzgeci gibidir. O upuzun kordon. Kuyruk uzar uzar. Yüzmeye karar verince de titrer. Yavrular hemen titreyen kuyruğun peşine takılıp yüzmeye başlarlar. Gruptan birinin kuyruğunu titretmesi yeter.
*** Charlemagne 809 yilinda Hamburg’u bir ringa limani olarak kurmustur.
*** Kuzey Prusya kiyilarinda Norvec ve Belcika’ya uzanan kesimde serbest şehir ve eyalet vardi.
***Hollandalıların ringa avlamalarına karşı Ingilizlerle savasmalarina neden oldu. Bu anlasmazlik, Stuart devrinde Kraliyet donanmasinin kurulmasinin nedenidir.1902 de Rus Japon savasi ringa baliklari nedeniyle cikti.
***Afrika sahillerinde yaşayan mücevher balığının bebek odası vardır. Yuvadan ayrılan yavruyu anne de baba da tanır. Yavruyu bulup getirip bebek odasına yerlestirmek genelde babanın görevidir. Bazen bir yaşına gelen yavrularını bile tanıyabilirler. Bizdeki bebek odaları mücevher balıklarından çok sonradır.
***Afrikada bir zamanlar ağrı ve sızıların tedavisinde “elektrikli yayın” balığı kullanılırdı. Balık canlıyken ağrıyan yere yerleştirilirdi. Hasta elektrik şokuyla sarsılırdı. On birinci yuzyilda elekroterapi yöntemi. Baron Frederich ve Humboldt bu elektrikli balıklardan birinin üstüne çıktı, ağrıları dayanılmaz haldeydi, uyuştu, kaldı..
Torpil balığı aspirin gibidir. Başağrısını geçirirdi. Gut tedavisi de elektrikli balıklarla yapildi.
Elektrikli balıkta elektrik organı gövdenin ve bir de kuyruğun altındadır. Bir kas tabakası gibi yerleşir. Av yakalamak, düşmanları uzaklaştırmak da bu organın görevidir. Peki ya piller, onlar da elektrikli balıklardan esinlenerek yapıldı. Balıkların bir tarafı anot bir tarafı katottur. Sonsuz su da pili tamamlar.
***Tayland’da yaşıyorsaniz “Dövüşken Balık” yaşamınızın bir parçası olur. Kavanozlarin içine konur ve dövüştürülür. Sizin göreviniz izleyicilerle beraber bahse girmektir. Kimin balığı kazanacak? Öfkeli olanın kazandığını zannetmeyin. Sinirlenirine hakim olan balık da olsa değerlidir. Biri mutlaka öfkeden kavanozu çatlatır. Sizin bahsinizde o balik varsa kaybettiniz demektir.

No comments:

YAZARLIK EĞİTİMİ BAŞLIYOR

KİLERCİBAŞI lİONS MERKEZİ GELECEĞİN YAZARLARI FARKINDALIK EĞİTİMİ KİTABINA GİDEN YOL. KALEM TUTAN ELLERİ DÜŞÜNEN BEYİNLERİ FARKLILIK ATÖLYES...