ORTA AVRUPADA 10 GÜN
Gezdiğimiz
yerler, mekan öyküleri yiyip içtiklerimiz ve duygularımız.
OTEL:AC HOTEL BRATİSLAVA 1.2. gün
UÇAK:07:15-08:10 Business Bilet
Budapeste Ferenc Liszt International Airport’a indik.
Budapeşte- BRATİSLAVA
Önce Bratislava’daki otele yerleşmeyip
Budapeşte içinde dolaşmayı uygun bulduk. Tekne turuyla Tuna nehri boyunca
gidebilirdik. Saat11 diye sunulan turu seçtik. SİLVERLİNE tekneye
3 kişi için 9600 Macar Fronti ödedik. Danube
nehri üzerinde Yani Tuna nehrinde tekne turumuzu yaptık.Tekne çok kalabalık
değildi fiyatı da uygundu, (diğer teknelere göre) 1.5 saatlik bir tur
seçmiştik. Bütün nehri gezdik.Teknede kahve türü bir şeyler içtik. Henüz
acıkmamıştık. Güzel binalarını konumunu
defalarca fotoğrafladık. Bu bize zaman
kazandırdı. Hedefimizde yemek
olarak:Gulaş çorbası, et yemekleri, hamur işi, sebze yemekleri vardı. İçinden
seçim yaptığımızda
Gitmek istediğimiz
dünya çapında bir lokanta ve pastanesi olan GERBEAUD bizim icin iyi bir seçimdi. Tam meydanda ve
çok güzel bir dekoru vardı. Gulyasleves çorbası içtik. Yani Gulaş desem
daha kolay anlaşılır. Sunum çok güzeldi. Restaurantı da cafenin alt katındaydı.
Dekoru çok güzeldi. 57 Euro lık bir ziyafet. Litrum Tarta ve Macaron aztivas
ve Macaron Kave ile yemeğimizi tamamladık. Vörösmarty Meydanı'nda bulunan,
pastane pastaları ve kahveleri ile ünlü eski bir kafedir.
Avrupa'nın en büyük ve en geleneksel kafelerinden biridir.
Henrik Kugler kuedu. Pastane Vörösmarty
Meydanı'ndaki şimdiki yerine 1870 yılından bı yana o meydanda hizmet
veriyor. taşımıştır. Habsburg kraliyet ailesi üyeleri dahil olmak
üzere zamanın bütün önde gelen kimselerinin geldiği bir yerdi. Emile
Gerbeaud 1883'te satın aldı.
Ünlü devlet adamı Ferenc Deák ve besteci Ferenc Liszt gibi ünlü kişiliklerin buluşma noktası
haline Yüzyılın sonunda kafe, çoğu Budapeşte'ye orada çalışmak için gelmiş olan
150 çalışanı olan bir yer haline geldi.[2]
Emil Gerbedaud'un 1919'da ölümünden sonra kafeyi eşi
işletmiştir. 1940'ta onun da ölümünden sonra işi devralan damatları ise ülkeyi
1945'te terk etmiştir.[3] Komünist dönemde devlet mülkiyetine
geçen kafe Vörösmarty Kafe adını aldı.[3] II. Dünya Savaşı'ndan sonra Budapeşte'nin en seçkin kafesi
olmayı sürdürdü. 1984'te Gerbeaud ailesi kafeyi geri almayı başarmış ve
orijinal ismine dönülmüştür.[3]
Özellikle benim ayaklarımda problem olduğu
için tekerlekli bir sandalye getirmiştik. Lazım olduğu anda kullanabilecektik. Etrafı
dolaştık. Bütün meydanı dolaştık. Bratislava’daki
otelimize yerleşmek üzere Budapeşte’den yola çıktık.
Otelimiz Marriat zincirinden AC oteldi.
Otel odamız zevkimize uygundu. Bizim için özel bir meyva sepeti
hazırlamışlardı. Odada çok rahat ettik.
*Central
Bazar-Mitellicova
*Old Town-Market Nam gezmeyi düşünüyorduk. Ama buna imkanımız yoktu. Ertesi
gün programda Viyana vardı.
1.
GÜN
8/MAYIS PAZAR
VİYANA gezimiz çok fazla bir şey bulamayacağız düşüncesiyle başladı. Daha
gezimizin başında adeta bizi şehir büyüledi. Meydana çıktık. Her güzellik
ayağımızın altındaydı. Bizi şaşırttı. Hangisinden yararlanacağımıza karar
vermek zor oldu. Gezmeye başladık.
Sisi Sarayı *Stewan Zweik evini
bulamasak da yasadığı yerlerde dolaştık. Viyana sarayların olduğu meydan bizi
sanata doyurdu. O kadar güzeldi ki.
Ulusal Kütüphane gezdiğim en güzel kütüphanelerden biriydi. Okuma alanları
ve kütüphanenin büyüklüğü, duvarlar dolaplar tavan hepsi birbirinden güzeldi. (Hofburg
Sarayı içindeki kütüphaneyi gezdik bahçesinde dolaştık. Her yazarın görmesi
gereken bir kütüphane. Giriş 3 Euro-
Akşam 9a kadar açık)
Sonrasında botanık bahcesini gezdik. Kelebekler, bitkiler, ciceklerin
bitkilerin düzeni harikaydı.
Seinoren için yapılan indirimle kişi
başı 6 euro’ya girdik.
Meydandaki dolaşmamız bitmemişti. Faytoncuları, atları izlemek çok
eğlenceliydi. Kemik evine girmek isyedik ama ben cesaret edemedim. Korktum
diyemem. Klisenin etrafında dolaştık. Kapısını bulmaya çalışırken vazgeçtim.
Çok
acıkmıştık. İyi bir yerde snitzel yemeden olmazdı.
YEMEK-Sacher Torte turta tatlı-Et yemekleri-
kahve dolaştıkça tadına baktığımız tatlılar, kahveler ve tabi sinitzel Yemek için Figlmüller Restaurant tercihimiz
oldu. Orada WIENER SCHNITZEL 22.50 EURO YA Vegan olanını 16.50 euro’ya yedik.
TAFELSPITZ 22.90 ve Nefis salata ERD.VOGERLsalat 5.50 toplam,73.40 Euro odedik.
Sonraki duragımız dünyaca unlu Sacher
pastanesi oldu. Yıllardır ayni kalitede devam eden pastalarıyla dekoruyla çok
güzeldi. Viyana’da Philharmonikerstr Caddesi 4 pastanesinin üst katı otel
olarak kullanılıyor.Pastane cok güzel. Dekor zevkliydi. Inanılır gibi degil.
SACHER _TORTE tadına baktık. APFELSTRUDEL ve BRAUNER Bize 41.50 Euroya mal
oldu.
- 5adetyumurta
- 100gramtereyağı
- 150grambitter çikolata
- 80gramtoz şeker
- 1paketvanilin
- 110gramun
- 110grampudra şekeri
Marmelatı için:
- 500gramkayısı
- 3adetkayısı çekirdeği
- 1/2su bardağısu
- 1su bardağıtoz şeker
Ganaj için:
- 200gramtoz şeker
- 125ml.su
- 150grambitter çikolata
Sacher Pasta Tarifi
Nasıl Yapılır?
1.
Kek yapımına
başlamadan önce yumurtaların sarısını ve beyazını ayırın, tereyağını oda
sıcaklığında yumuşatın, çikolatayı da benmaride eritin.
2.
Tereyağı ve şekeri
krema kıvamına gelene kadar çırpın. Karışıma yumurta sarılarını teker teker
ekleyin. Erimiş çikolatayı da karışıma ekledikten sonra vanilin ve unu eleyerek
üç defada ekleyin.
3.
Yumurta beyazlarını
ayrı bir kapta köpürtün ve pudra şekerini azar azar ekleyerek sert ve parlak
bir kıvam alana kadar çırpın.
4.
Çikolatalı karışıma
beyaz karışımın üçte birini iyice yedirin. Kalan kısmı spatula yardımı ile
içindeki havayı koruyarak nazikçe homojen hale getirin. Karışımı yağlanıp
unlanmış 20 santimetre boyundaki kelepçeli kalıba aktarın. 175 derecelik sıcak
fırında yaklaşık 45-50 dk pişirin.
5.
Kayısıların etli
kısımlarını, çekirdekleri ve suyu kısık ateşte yumuşayana kadar pişirin. Son
aşamada şekeri ekleyin ve koyulaşana kadar pişirin. Pişen karışımı blenderden
geçirip süzün.
6.
Kek oda sıcaklığına
gelip soğuduktan sonra üstünü bıçak yardımı ile düzeltip iki eşit parçaya bölün.
7.
Marmeladı kekin
ortasına daha bol olacak şekilde sürün ve iki parçayı tekrar birleştirin. Kekin
dışına da marmelat sürüp kendini çekmesi için dolapta dinlendirin.
8.
Marmelat kekin
üzerinde hafifçe kuruyunca ganajı hazırlayabilirsiniz.
9.
Şeker ve suyu koyu bir
kıvam alana kadar yaklaşık 10 dakika kaynatın. Sıcak şerbeti çikolatanın üstüne
döküp topak kalmayana kadar karıştırın. Sıcak ganajı soğuk pastanın üstüne
yayın ve tekrar sertleşmesi için en az bir saat buzdolabında bekletin.
10.
Çikolata sertleştikten
sonra pastayı servis edene kadar buzdolabında saklayabilirsiniz. Dilerseniz
servis esansında çırpılmış krema da kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.
Aksam yine Bratislava’daki otelimize döndük. Çok
yorulmuştuk. Sabah programını yapıp uyuduk.
9/MAYIS PAZARTESİ
Sabah
uyandığımızda yağmur yağıyordu. Yakında güzel bir oyuncak magazası vardı. Kerem
için oyuncaklar alınmak üzere Hamit ile Evren gittiler. Ben otelin lobisinde
oturdum. Evren’in arkadaşı Deniz ile buluştuk. Otele geldi. Beraberce bir kafeteryaya
gittik. Kafede özel kahve ikram etti, biraz sohbet ettik. Bratislava’daki
hayatı öğrendik. Kızıyla tanıştık. Çok tatlı bir çocuk. Türkçe konuşabiliyordu.
Bratislava Slovakya’nın başkenti. Tuna Nehri kıyısında küçük bir şehir.
Sonra yola çıktık.
PRAG GİDİLECEK.Prag’dayız REPUBLIQ HOTEL
328 KM-3.5 Saat
Ulaştığımızda otele hemen gitmeye
karar verdik. Otele yerleştik.
Shell istasyonundaki marketten tadımlık bir şeyler aldık. Bütün gideceğimiz
yerler otele 2-3 Km uzakta. Yemek için
KANTYNA lokantasını sectik. Güzel et yemekleri yedik. Oldukça güzeldi.
Otelimiz eski bir bina. Ev
havasında. Sehrin merkezine cok yakın. Odalarımız çok geniş. Prag yollarından
dolayı tekerlekli sandalye ile biraz zorluk çektik. Hafif yokuş vardı. Biz
arabasız çıktık. Charles Köprüsü 3km Çok güzeldi. Baştan sona köprüyü
yürüdük. Günbatımı izledik superdi.
Astronomik Saat 2-3 Km Prazsky Orloj enfazla ilgimizi çeken meydan oldu.
Her özelliğini inceledik. Bir kez de olsa gidip görülebilir.
*Charles Köprüsü Günbatımı izlediğimiz köprüdeydi. Osmanlı Heykeli en son
heykellerden birinin en altında üstünde halk vardı. Bıyıklı bir adam niye
vahşi? Sanırım bir yorum getirilmiş.
Bunların hepsini yapabilmek inanılmazdı. Oldukça zaman kazandık. Dlaşırken Dm mağazasına girip makyaj malzeleri aldım.
Kendime de parfüm. Nehrin kenarında bir yürüyüş yaptık.
HALSTATT
Hallstat
Göl kenarında tam
anlatılan gibi bir kasaba ama biz o kadar güzel göller ve kasabalar gördük ki
Hallstat bile sönük kaldı. Dolaştık gezdik. Avusturyalıların düzenini orada da
görduk. Evleri ve gölü seyrettik çok güzel, aradığımız yeşil ve mavi orada da
vardı. Tuz Madenleri turistleri kabul ediyordu. Ama kapanmıştı. Gittiğimizde
kapanmıştı. Ama fotoğraf aldık. Çıkış yollarını, gördük.
GILGEN KÖYÜ yol üzerinde çok güzel bir köydü. İyi ki
uğradık gezdik.
Mayısın 10. Günü
SALZBURG İÇİN
YOLA ÇIKMADAN ÖNCE PRAG’da bir kez daha dolaştık.
Otelden
arabasız çıktık.
Eşim ve oğlum PRİMARK mağazasından
alışveriş ettiler. Tişort gibi şeyler aldılar. Oldukça fiyatlar uygundu. Tekrar köprüye geldik Kafka otelimize 3Km uzakta müzesini gezdim.
Müze çok karanlık ve sıkıcı. Bes
dakikada gezdim çıktım. Bahcesinde işiyen adam heykeli var.
Hemen hemen heryeri gördük. Biz müzede beklerken Evren arabayı almaya
gitti.
Pragdan çıkarken; *Dancing House-şehirden
cıkarken gördük. Ziyaret edecektik ama
bulunduğumuz yere ters düşüyordu. Gitmek istememiştik. Yola çıktığımızda
Vita’va nehri üzerindeki köprülerden birini geçerken karşımıza çıktı. Arabadan
fotograf cektim, fotoğraflarda daha
görkemliydi. Baktığınızda bir şey vermiyor. Belki bina tasarımcıları ilginç olabilir.
Salzburg’a hareket ettik. 3 Saatlik bir yolumuz vardı.
YOL ÜZERİNDE CESKY KRUMLOV KASABASI/YOL ÜZERİNDE Orta Çağdan kalma eski
düzenli bir kasabaydı. Kasabaya uğradık. Çok hoşumuza gitti. O kadar güzeldi
ki. Kasabanın içinde dolaştık. Yolları caddeleri huzurluydu. Tek tük
kasabalılarla karşılaştık. Böyle bir kasabayı kesfettiğimiz için çok mutlu
olduk.
Salzburg’a saat 11.00
gibi ulaştık. Yollar çok güzeldi. Avusturya sınırlarına girdiğimiz anda yolların,
evlerin düzenine hayran kaldık. Odunları bile özenle yerleştirmişlerdi. Yol
kenarlarındaki çimler bile özenle kesilmişti. Sehre bu duygular içinde girdik.
MIRABELL CONGRES GARAGE /Otaparka arabamızı
bıraktık. 1 EURO ödediğimiz parktan
çıkıp Mirabell bahçelerine yürüdük.
Bahçeyi baştan sona gezdik. İçinde bir bina vardı. O
Getreidegasse Street’de yürüdük. Salzburg’un alışveriş caddesi.
MAKARTSTEG
KÖPRÜSÜN’den geçtik. Köprünün etrafı kilitlerle doluydu. Geç saatlere kadar sokaklarda dolaştık.
Otele yerleşmek için geç döndük. Geç döndük.
YEMEK;Bosna
Sandwic seklinde dana veya hindi etli. Kek tipi tatlılar önerilmişti.
Akşam saatinde otele geldik.
Ormanın içinde bir oteldi.
Otel kapılarını
kapatmıstı. Rezervasyonu erken kapatıyorlarmış sorun değil dediler. Odamıza
yerleştik. Mütevazi bir oteldi. Bizim aradığımız lüks değildi. Yeşil ve temiz
hava. Alp dağlarının uzaktan görmek çok keyifliydi. Biz eteklerinden yukarılara
çıkmıştık. Güzel bir uyku çektik.
Sabah uyandığımızda kendimizi çok güzel bir
havanın içinde bulduk. Kahvaltımızı ettik. Otelden çıkıp bir kaç adım yürüyünce
deliler gibi akan bir suyun kenarındaydık. İnanılmaz güzeldi. KONIGSSEECHE
NEHRİ çok güzel. Aklımızda orada o suda kaldı. Gerilimimiz dağıldı gitti. 3
yıldızlı bir otel. İki gece kalmak iyi gelecekti. O günü Salzburg’da
geçirecektik. O gün Salzburga indik.
Zaten otelimiz Salzburg’a çok yakındı.
11/MAYIS ÇARŞAMBA
SALZBURG’DA
ikinci günümüz.
Alp Dağlarına
çıkmak istediğimiz söyledik bizim hesabımıza göre yolumuzu 1.5 saat uzatacaktı.
Evren yine bize bir sürpriz yaptı. Oteldekilerden aldığı bilgiyle bize zaman
kazandırdı. Kısa bir yolla Alplere tırmanabilecektik. Hayatımızın en keyifli
yolculuklarından birini yaptık. Dağlarla iç içe olmak, uçan helikopterlerden
daha yüksekte olmak inanılmaz bir duyguydu. Oradaki doğa bizi büyüledi.
Kendimizi çok iyi hissettik.
WUD HOTEL 6.7. GÜN Kalacağımız Oteldi.
12/MAYIS PERŞEMBE
Avusturya’da alışveriş
merkezine girdik. Outlet Salzburg Tamaris magazasından alışveriş ettik.
Fiyatlar diğer yerlere göre uygundu.
Calısan Hanım Azeri Türkçesi konuşuyordu. Ugramak isterseniz İsmi Ekrem olan
hanımın mağaza adresi; Outlet Salzburg Kasernenstr.1 AT-5073Wals-Himmelreich
Salzburgtan
ayrıldık. LJUBLİJANA gitmak üzere yola çıktık.
BLED görmek için
heyecanlandığımız yerlerdendi. Göl çok güzeldi etrafında yürüyüş yolları vardı.
VİLLACH şehrine uğramaya karar
verdik. Çok yakınımızdaydı. Çarşısı güzeldi. Uzun bir caddeyi boydan boya
yürüdük. Bir kafeye girdik. Köprüye kadar gelmiştik. Ben köprüye yürümedim ama
o kadar da akan su zevk vermemişti. Çok
bir şey bulamadık. KUNDENBELEG CAFE RESTAURANT Goldens Lamn de kahve
içtik. Yolda gezerek farklı göllere uğrayarak
yolumuza devam ettik.
LJUBLİJANA ulaştık.
Salzburg ile
arası 287 Km 3 Saatlik bir yol. Ama biz gezerek geldiğimiz için saat gecikti.
Slovenya ülkesinin Gorenjska bölgesinde yer alan Bled Gölü,
özellikle görmek istediğimiz bir yerdi.
Ljubljana Slovenya’nın başkenti.
Bled Gölü,Avusturya’nın güney kesiminde kalıyor. Eşsiz güzellikleriyle
doğanın içinde hayranlıkla izlenecek bir göl. Gölün bütün etrafını
dolaşabilirsiniz. Canlılık var. Çok beğendik. Vaktimiz olduğu kadar yürüdük,
izledik fotoğraf çektik.
Yolumuza devam etmek
zorundaydık. Yolda gördüğümüz gezdiğimiz güzelliklerin sarhoşluğu içindeydik.
Otelimiz yepyeni bir oteldi. Klima
çalışmıyor internet yok. Günümüz kötü başlayacak gibi göründü. Esyalarımızı
bıraktık sehri dolaşmaya çıktık. Wud otelde iki gece konaklayacağız.
Ejderha
Köprüsü gezinti yerlerimizden biri oldu. O civarda dolastık.
3.GÜN 13/MAYIS
CUMA
En
hareketli günlerimizden biri oldu.
Öğle saatlerinde RİJEKA’ya geldik. Her orta Avrupa şehri gibi oda su
kenarında kurulmuştu. ve sürpriz olarak.
Sınır gecmek istememiştik seyahat öncesi, Evren zamanı iyi planlayınca bol
vaktimiz Kaldı. Kendimizi Rijeka’da bulduk. Çok kalabalık bir otaparkı vardı.
Arabamızı park ettikten sonra yolun karşısına gectik. Orada bir kafeye oturduk.
Bilmediğimiz bir dille kafedekilerle dostluk kurduk. Bizimle konuşmak isteyen
yaşlılardı. Oradan biraz yürümek istedik. Önce meydana çıktık. Meydanda
yürüdük. Bir açık pazara düştü yolumuz. Sahilde bir kafede oturup kahvemizi
içtik. Biz Kafede bekledik, Evren arabasını alıp geldi. Ben markete girdim
makyaj malzemesi parfüm aldım. Parfüm fiyatları diğer ülkelere göre ucuzdu.
Dikkatinizi çekmek isterim.
İtalya’ya çok yaklaşmıştık. Oradan Trieste’ye gectik. Trieste çıktı
karşımıza. Herşey italya’da çok güzeldi. Sahilde dolaştık. Yemek yemeğe karar
verdik, restaurant saat 19:30 da acilacakmış. BİANCO bir pizza restaurant.
Sayılı müşterisi var. Bazı Restaurantlar rezervasyonlu çalışıyor ve geç
açılıyor bizim gideceğimiz yemek yeri de böyleydi. Pizza yiyecektik. Yakındaki
bir kafede bekledik. Ancak bir saatliğine rezervasyon yapabildiler. Biz de bir
saatte yemeğimizi yer çıkarız dedik. Beklerken dolaşmaya başladık. Bütün sokakları dolaştık.
Akşam üzeri otelimize döndük. Klimalar tamir edilmiş, internet gelmişti.
Keyifli bir uyku çektik.
WALZER HOTEL
14/MAYIS CUMARTESİ 462KM 5 Saat Yol
Sabah
kahvaltımızı edip yola çıktık.
Maribor’a uğradık. Biz Maribor’u beğenmedik,
ama dolaşmış olduk.
Yürüyerek Gezdik.
Budapeşte için hareket ettik. Otelimize gelip yerleşmek istedik. Otelimiz
çok tepelerdeydi. Eşyalarımızı bırakıp merkeze indik.
BUDAPESTE’DE Mamut alışveriş merkezine girdik. Bir şeyler alabildik. Biraz
yoruldum meydana bakan kapısına oturup; Hamit ile Evren’in gelmesini bekledim.Miniso
Lifestyl magazasından bir şeyler aldım.
Yemek için Evren’in bildiği bir restaurantı bulmak için yola çıktık.
Ulaştık, ama düğün vardı. Sonrasında son derece guzel bir müzeler meydanına
geldik. Bariyerden geçip girdik. Hungarian mutfagını denemek iyi olacaktı. Gulyas
corbası içtik. 2 Kase birtane Feher spargeveloute istedik.Csieke supreme tarhonya
sectik,Szalontude ve Ropogos kremes geldi hepsine 23461 Ft yani 70 Euro ödedik.
Çok güzel bir ortamdı. İyi bir yemek yedik.
OTELİMİZE
DÖNDÜK SEYAHATİMİZ SONUÇLANMIŞTI.
DÖNÜŞ- UÇAK 09:00-12:10
No comments:
Post a Comment