Benim zayıflama trenimin vagonları dolması gerekiyor. Bunlar benim sayemde, gayretimle, DENGE Zayıflamadaki doktorlarımın desteği ile olacak.
Denge Sağlıklı Zayıflama Merkezinde zayıflamanın,
diyet yapmanın dışında, sağlıklı zayıflamayı öğreniyorum.
Vücudumun yağ kaybetmesinin zayıflama olduğunu artık iyice kabul ettim.
Diyette başlamadan önce kendi kendinize de olsa bir eğitim süreci tanımanız gerekir.
BU NE?
Diyete başlamadan önce öğrenmeniz gereken bazı şeyler var.. Öncelikle vücudunuz size inanmalı. Onu aç bırakmayacağınızı bilmeli. Bu anlaşmayı yapabilmeniz için eski alışkanlıklarınızdan kurtulmanız gerekir. Diyetisyen ESRA KURT bana bunu sakin sakin kabul ettirdi.
Örneğin kahvalti saatim geldi, ya da erken kalktım. Örneğin bayram sabahı. Erkekler camiye gittiler. Ben evdeyim. Midem de bir kazınma. Normalde iki saat de beklerim daha fazla da. Eskiden şöyle düşünürdüm. Şimdi yersem bir de geldiklerinde yiyeceğim onun için sabretmeliyim...
Bu alışkanlıpımı değiştirebilmek için bir kaç ayımı vermem gerekti.
Peki bayram sabahı ne yaptım?
Dörtte bir elma yedim.
Mideme bir şey gonderdim.
Bir bucuk saat sonra evde olacaklar, kahvaşltı baslayacak.
Çantamın içinde, ya da cebimde daima bir ara öğünüm var.
Mutlaka ziyafet sofrasını beklememe gerek kalmıyor.
Bazen davete de gitsem gitmeden önce gelen bir ara ögünümü yapabiliyorum.
Biz trenimizin bir vagonuna bunu yerleştirelim.
Günü alti öğüne bildük. Yemek aralari dört saati asla geçmemeli, bes saate doğru gidiyorsa yağlar da depolanmaya çıktı demektir. Bunun limiti dört saat.
Önce yemek saatlerine yani altı öğüne alışmak gerekiyor. BUnun aç kalmaktan daha zor bir alışkanlık oldupunu söylemeliyim. Ama zamanla bu zevke bile dönüşebiliyor. Şöyle de diyebilirim size yaşam sevinci bile verebiliyor.
YAŞAM TASARIMI UZMANI-KOÇLUK ve YAZARLIK EĞİTİMİ KONUŞMACI Kültür Sanat-Koçluk-Çocuk-Eğitim-Sivil Toplum-Çevre-Seyahat-Turizm-Engelliler Yaz Kampları Çocuk Projeleri Yaşam Koçluğu Sertifika Programları
Saturday, December 30, 2006
Friday, December 29, 2006
MOBİL ANA OKULU
YURDANUR SEVER ve DENİZ YILDIZI ÖYKÜSÜ

. Kazasker Lions olarak biz onun yanındaydık. Yine bir yılbaşı partimizi MOBİL ANA OKULUNDA kutladık. Okullardan ilkler. Daha sonra projeye çok seven Üsküdar Belediyesi Ana Okullarını sıraya dizdi. Yurdanur Sever ilk olmasını çok önemsedi, bazı basın organları Üskğdar Belediyesinin ilk oldupunu yazmış olsa da o hiç mutsuz değil. Önemli olan DENİZ YILDIZLARININ çoğalması
onun düşüncesi. Ceyahan Canoğuz, İnci Meriçer ve ben kulüp arkadaşlarımızın da desteği ile partideydik. Çocuklarla beraberdik. Şarkılarını ve şiirlerini dinledik. birlikte pastamızı kestik.
Wednesday, December 27, 2006

AYTUL AKAL'IN kitabı tanıtım sunum anında çekilen bir resim.
O GÜNÜN ANISINA BİR ŞİİR YAZMAK GELDİ İÇİMDEN. ŞİİR DENİRSE TABİ...
ŞANSLI OLACAKSIN
Kitap bile olsan şanslı olacaksın.
Karşında yazarlar titreyecek otururken.
Sana umut bağlayacak koskoca bir kent.
Yüze yakın kalem ayni duyguyu taşıyacak yüreklere.
Kitap bile olsan şanslı olacaksın...
Senin için anketler yapılacak,
Resimlerine koca koca afişler.
Bayraklarla karşılanacak
Plaketlerle uğurlanacaksın
Kitap bile olsan şanslı olacaksın.
Okuyucuların sırada bekleyecek...
Yüze yakın yazar imzasıyla süsleyecek.
Kitap bile olsan şanslı olacaksın
bu devirde.
Kitap bile olsan bu devirde
Kavgadan, dövüşten
Savaştan nefret edeceksin.
Kitap da olsan; şiddetten uzaksan eğer,
Övülerek başlara tac edileceksin.
Filiz Tosyalı

Bu fotoğrafta çok önemli yazarlar var. Bir münübüsün içinde gittiler geldilerü ama düşünüyorum da ya hepsine birden bir şey olsaydı... Çocuk yazını büyük bir kayıp yaşardı. Bir daha onların hepsini ayni ceviz kabupuna koymamak lazım. Burada Handan Derya'dan söz edeceğim. Yeşil kazaklı. Gençö kız gibi gülümseyen. Genç kalmış çocuklarla uğraşırken. Pırıl, parıl, şarıl, gürül bir yazar. Onu çocuk kştaboı yazıyor diye düş kuruyor sanmayın. Gider, kalır, araştırır ve yazar. Turva'yı da öyle anlattı son kitabında. Ben de Çanakkaleli olmaktan gururlandım.
Bakin MAVİSEL YENER...
Hangi yarışmaya girse ödül alır. Herkesin beğendiği bir kalemi var. Dokunsa beğenilir. Yani güçl, bir yazar. Bu grupta Nor İçözü, Mehmet Atilla, Bekir Yurdakul, Ayla Çınaroğlu, Ayşen Özenç, Bilgin Adalı gibi çok değerli yazarlar var. Resimleri geldikçe eklemeyi planlıyorum

Bu üç çalışkan yazara dikkat edin. Birinci Aytul Akal onu kitaplarindan tanıyorsunuz. Kıvoırcık ve sarı saçlı olan, konu çocuklar olunca tuttuğunu koparan, koparırken incitmeyen cinsten. Mavi kazaklı olan, Yazar Çiğdem Gündeş, bakmayın oturuyor koşturmaktan ayakları ağrıdı. Canla başla bu projede imzası olan gerçek bir insan. Nilay Yılmaz, kşmbilir gene neler yazmayı planlıyor. Biraz sonra bir kağıt kalem bulup yazmaya başlayacak. O yazar da bir kitaptan söz ederse okuyucu onu mutlaka okur. O da HANI HER SEY OYUNDU diyenlerden.
Şiddete Karşı Gerçek Bir Çalışma

HANİ HER ŞEY OYUNDU KİTABININ MİMARI nasil da rahat proje başarıyla sonuçlandı diye...
Ercüment S Özçakır ve Ümit Kireçci'yi unutmamak lazım. Ayşe Çekiç, Ayşen Özenç unutulmamalı
Koskoca bir kitabı hazırlamak çok zor, ama birlik ve beraberlikle her şey oluyor... SONUNDA ÇOCUKLAR VARSA... Ve onlarca yazar...
Gülten Dayıoğlu, Mehmet Güler, Zehra Ünüvar, Savaş Ünlü, Şükram Kara ... Yüze yakın yazar; Yalvaö Ural, Nuran Turan, Günsel Cantürk, Miyase Sertbarut, Ayla Kutlu, nazire Kutsal, Gülsüm Cengiz, Hamdullah Kçseoğlu, Özgür Sinan, Seviye Merih, Nevzat Süer Sezgin, Nihat Vuran, İpek Ongun bu yazarlardan bir kısmı...
Sunday, December 24, 2006
Saturday, December 23, 2006
Monday, December 18, 2006
SU KABAĞI SEÇİLDİ HERKES ONU KONUŞUYORBlogcular yazıp çiziyor...
Kabak konu olunca dayanamazdım 8 milyon su kabağı tohumu dağıtarak Ülke sevgisi aşılamaya çalışan bir yazar olarak yemek tarifimle beraber tabi ki bir kabak öyküsü yazmak zorundayım. Su Kabağı televizyon ve Radyo programı(156 adet)
İstanbul İletişim Fakültesi ve Özev Vakfindan iki ayrı ödül,
250den fazla konferans, bir müzik kitabı.
Marifet Teyze Mutfağında süslenmiş püslenmiş kabağı görünce dayanamadım.
Kabak deyince su kabağı, su kabağı deyince akla ben gelirim... Googel'a gir gör....
Bir yazar olarak sanırım hakkım doğdu.
GERÇEK ÖYKÜ:Çin de ve Japonya'da çok yıllar önce fakir öğrenciler ellerine bir bal kabağı alıp içini boşaltırlar ona güzel bir kapak yaparlardı. Kabak bir fener olurdu. İçini bal mumuyla döşedikten sonra, mumun kırkta biri kadar ışık veren ateş böceklerini yapıştırırlardı. Fakir öğrenciler bu fenerlerle derslerini çalışır kitaplarını okurlardı.Ne yazık ki dünya her zaman kötü insanlarla da dolu. Şu anda Birleşmiş Milletler Müzesinde, Java'da kullanılmış bir fener sergileniyor. Bu fenerin ne işe yaradığını merak edebilirsiniz. Hırsızların kötü amaçla kullandıkları bir fener o. Ev sahibi uyanmasın diye kapağını kapattıklarında içeriye ışık sızmasa da sonunda yakalndılar. Bu olay feneri ünlü ve unutulmaz yaptı.
KABAK KABUĞU YEMEĞİYemekle ilgili ip uçları;
1- Kabak yemeği yapacağınız gün bu yemeği çöpe atacağınız kabuklarla yapabilirsiniz. Kabakları sıyırmayıp soymanız gerekir.
2-Siz siz olun bu yemeğe değişik tatlar eklemeye kalkmayın. Lezzetini alamazsınız3- Yemeğinizin çok az olacağını düşünmeyin, yanında başka yemeklerle kullanacağınız için size yetecektir.
MALZEMEÜç adet mücver yapılan kabak
6 diş sarımsak3 adet domatesyarım kahve fincanı zeytinyağı
2 adet kesme şeker1 tutam tuz
Kabak Kabuğu Yemeği Yapılışı Kabağın kabuklarını 1cm eninde şeritler halinde kesin. Bu kabukları yine birer santim uzunluğunda parçalara bıçakla ayırın. Düdüklü tencerenin dibinekoyun. Bütün malzemenizi üzerine bırakın. Sarımsaklar ince ince kıyılmış, domates küçük küçük kesilmiş olsun. Şekeri, tuzu ilave edin. Zeytinyağını da üzerine gezdirin. Düdüklünün kapağını kapatın. Düdüğü indirdikten sonra, yani öterken beş dakika pişirin. Kayık bir servis tabağına alın, tabağın düz olmasına dikkat edin.
Kabak konu olunca dayanamazdım 8 milyon su kabağı tohumu dağıtarak Ülke sevgisi aşılamaya çalışan bir yazar olarak yemek tarifimle beraber tabi ki bir kabak öyküsü yazmak zorundayım. Su Kabağı televizyon ve Radyo programı(156 adet)
İstanbul İletişim Fakültesi ve Özev Vakfindan iki ayrı ödül,
250den fazla konferans, bir müzik kitabı.
Marifet Teyze Mutfağında süslenmiş püslenmiş kabağı görünce dayanamadım.
Kabak deyince su kabağı, su kabağı deyince akla ben gelirim... Googel'a gir gör....
Bir yazar olarak sanırım hakkım doğdu.
GERÇEK ÖYKÜ:Çin de ve Japonya'da çok yıllar önce fakir öğrenciler ellerine bir bal kabağı alıp içini boşaltırlar ona güzel bir kapak yaparlardı. Kabak bir fener olurdu. İçini bal mumuyla döşedikten sonra, mumun kırkta biri kadar ışık veren ateş böceklerini yapıştırırlardı. Fakir öğrenciler bu fenerlerle derslerini çalışır kitaplarını okurlardı.Ne yazık ki dünya her zaman kötü insanlarla da dolu. Şu anda Birleşmiş Milletler Müzesinde, Java'da kullanılmış bir fener sergileniyor. Bu fenerin ne işe yaradığını merak edebilirsiniz. Hırsızların kötü amaçla kullandıkları bir fener o. Ev sahibi uyanmasın diye kapağını kapattıklarında içeriye ışık sızmasa da sonunda yakalndılar. Bu olay feneri ünlü ve unutulmaz yaptı.
KABAK KABUĞU YEMEĞİYemekle ilgili ip uçları;
1- Kabak yemeği yapacağınız gün bu yemeği çöpe atacağınız kabuklarla yapabilirsiniz. Kabakları sıyırmayıp soymanız gerekir.
2-Siz siz olun bu yemeğe değişik tatlar eklemeye kalkmayın. Lezzetini alamazsınız3- Yemeğinizin çok az olacağını düşünmeyin, yanında başka yemeklerle kullanacağınız için size yetecektir.
MALZEMEÜç adet mücver yapılan kabak
6 diş sarımsak3 adet domatesyarım kahve fincanı zeytinyağı
2 adet kesme şeker1 tutam tuz
Kabak Kabuğu Yemeği Yapılışı Kabağın kabuklarını 1cm eninde şeritler halinde kesin. Bu kabukları yine birer santim uzunluğunda parçalara bıçakla ayırın. Düdüklü tencerenin dibinekoyun. Bütün malzemenizi üzerine bırakın. Sarımsaklar ince ince kıyılmış, domates küçük küçük kesilmiş olsun. Şekeri, tuzu ilave edin. Zeytinyağını da üzerine gezdirin. Düdüklünün kapağını kapatın. Düdüğü indirdikten sonra, yani öterken beş dakika pişirin. Kayık bir servis tabağına alın, tabağın düz olmasına dikkat edin.
Saturday, December 16, 2006
SAKARYA VALİLİĞİ
SAKARYA VALİSİ
SAYIN OKUTAN'IN
Konuğu olduk Sakarya'da... Mükemmel ağırlandık.
Bir hafta sonra fotoğraflarıyla size uzun uzun Hani Her Şey Oyundu projesini anlatacağım. Şiddete karşı kalemlerini oynatan yazarların birlikte ürettikleri harika bir projeden söz edecğim. Fotoğraf makinemdeki fotoğraflarımı aktarma şansım olduğunda anlatacağım
SAYIN OKUTAN'IN
Konuğu olduk Sakarya'da... Mükemmel ağırlandık.
Bir hafta sonra fotoğraflarıyla size uzun uzun Hani Her Şey Oyundu projesini anlatacağım. Şiddete karşı kalemlerini oynatan yazarların birlikte ürettikleri harika bir projeden söz edecğim. Fotoğraf makinemdeki fotoğraflarımı aktarma şansım olduğunda anlatacağım
Tuesday, December 12, 2006
Hani Her Şey Oyundu
Türkiye'nin çocuklarına gönül vererek kaleme sarilan yazarlarinin birlikte ortaya çıkardıkları eser de bir öykümle yer almak beni de mutlu etti. Sakarya Valiliğinin desteği ile yayin yaşamına giren kitabın tanıtımı 15 Aralık Cuma günü Adapazarı'nda özel bir törenle yapılacak. Hedef, şiddete karşı görüşleri sergilemek. Öyküler, şiirler, özdeyişler çizgilerle sunulan anlatımlar...
Güzel bir kştapta güzel bir beraberlik...
Güzel bir kştapta güzel bir beraberlik...
Sunday, December 10, 2006
GÜMRÜK VE BEN
GÖRÜYORSUNUZ YAZAMIYORUM
Fotoğraf makinemin kordonunu yani aktarma kordonunu kaybettim. Gümrükte adeta işkence çektim. Bir çok şeyi valizimden bırakmak zorunda kaldım. İki kilo için bile izin vermeyen Almanlara çok kızdım. Beni elime bir kağıt tutuşturup iki kilo yük için başka gişeye gönderen Türk kızımıza hayran olmamak mümkün değildi, sonunda olan bana olsa da...
Fotoğraf makinemin kordonunu yani aktarma kordonunu kaybettim. Gümrükte adeta işkence çektim. Bir çok şeyi valizimden bırakmak zorunda kaldım. İki kilo için bile izin vermeyen Almanlara çok kızdım. Beni elime bir kağıt tutuşturup iki kilo yük için başka gişeye gönderen Türk kızımıza hayran olmamak mümkün değildi, sonunda olan bana olsa da...
Thursday, November 30, 2006
TÜRK DERNEĞİNDE SÖYLEŞİ

5/12/2007 tarihinde saat:11.00 de
ASSOCIATIONFEMININE BELGO TURQUE de
Adres:Rue du Meridien 10 Bruxelles
"IKI KULTUR ZENGINLIKTIR" konulu soylesi
Yabanci bir ULKEDE cocuk yetistirmak. Gunluk yasamda iki KULTURUN yasattiklari
Uluslararası Lions Kulupleri 118-Y
Kulturel Etkinlikler Baskani
Yazar Filiz Tosyali
KIŞ GÜNÜ WOLUWE PARKINDA AÇAN PAPATYALAR
Brüksel'de Mini Golf Keyfi
Wednesday, November 29, 2006
MİNİ GOLF

Dar alanlarda da uygulanabilecek
mini golf en guzel sporlardan biri.
İlk kez Çanakkale'de Murat Öktem'in actigi turistik tesislerde oynamıstım. İspanya Benidorm'da bütün bahçelerde daracık alanlarda hep mini golf oynuyordu gelen turistler. Burada hiç bir şey olmaz denilen yerler o dar alanlar.
woulem parkinda oldukça geniş bir alna hazirlanan mini gilf yeşile de hşzmet eden bir özelliği taşıyor...
Siz de Brüksel'de yaşıyor ve sıkılıyorsanız MİNİ GOLF oynamak için WOULEM parkına gidebilirsiniz. Çocuklarınız da bu programdan hoşlanacaklardır... Yağış olmaması yeterli...
Tuesday, November 28, 2006
NİHAL AKYILDIRIM VE EKİBİ BİR BAŞARIYA İMZA ATTI
NATO TÜRK KADINLARIYLA ŞENLENDİ
Assocıatıon Feminine Belgo-Turque Derneğinin çalışkan ekibini bu fotoğrafa sığdıramadım. Sığdırsam da onların programdaki etkinliğini anlatmaya zaten bir kare yetmezdi.
Çok güzel bir tanıtım, Acev Vakfı ile çok yerini bulan bir çalışmaydı. Konuklar oradan mutlu ve dünyaları gelişmiş ayrıldılar

Assocıatıon Feminine Belgo-Turque Derneğinin çalışkan ekibini bu fotoğrafa sığdıramadım. Sığdırsam da onların programdaki etkinliğini anlatmaya zaten bir kare yetmezdi.
Çok güzel bir tanıtım, Acev Vakfı ile çok yerini bulan bir çalışmaydı. Konuklar oradan mutlu ve dünyaları gelişmiş ayrıldılar
ASSOCİATION FEMİNİNE BELGO TURQUE övgüye değer bir beraberliği gerçekleştirdi.
ASSOCIATION FEMININE BELGO-TURQUE
Sunday, November 26, 2006
ÇİKOLATA
Bazen Dekor Kurnazlık

Nişastalı muhallebi tabağa ters çevrilirken
tam oranlı oturmadı. Yanında boşluk kaldı.... Eyvah! Sağa sola oynatmak imkansız...
Hemen bir kurnazlık...
Yanına ananas dilimleri yerleştirildi.
Çok delikli görünüyorlardı.
Birer atlayarak boşlukları
muz dilimleriyle kapatıldı.
Görünüş mükemmeldi
Pastanın yerleştirildiği tepsi
Rusya'da özel olarak yapılmış.
Pastayı güzelleştiren biraz da seçilen tepsi galiba...
KIRMIZI BİBER İŞE YARADI
Yemek Servisi Sunmak
ROTARY KULÜPLERİNİN EN BÜYÜK ÖDÜLÜ
Saturday, November 25, 2006
DİYET YEMEKLERİ
DİYET YEMEKLERİ
Birinci şart; yağdan ve şekerden uzak durmaktır.
Sebzeyi haşlamak , sonra da yağsız tuzsuz yemek,
katlanılır bir sey değildir. Peki ne yapmalıyız?
O zaman diyet yemeklerimizin lezzetini arttırmaıyız.
İyi güzel de Erdem Onaran ne der; yemeklerin lezzeti arttıkça
kalorisi de artar. O zaman yapacağımız şey,
kalori arttırmadan yani; yağ şeker gibi tatlandırıcı malzemeler
eklemeden, pişirmekten yararlanabiliriz.
Güneşin altında yavaş yavaş olgunlaşan meyveler gibi...
O meyveler çok lezzetli olduğuna göre, diyet yemeklerimizi kısık ateşte
yavaş yavaş pişirirseniz lezzet kazanır.
Sizlere yemek tarifleri de vereceğim.
Bu tariflerle sizin diyette olduğunuzu kimse
anlamayacak. Altı öğün yemek yiyeceğiniz için,
size; sen her an bir şeyler yiyorsun diyenler bile çıkabilir.
Nasıl bir diyet uygulayacağınızı bilmiyorsunuz sanırım...
Benden söylemesi, hiç zaman kaybetmeden
DENGE Obezite hastanesine gidin...
Zayıflamanın yolu oradan geçiyor
Yemek tarifleriniz benden
Birinci şart; yağdan ve şekerden uzak durmaktır.
Sebzeyi haşlamak , sonra da yağsız tuzsuz yemek,
katlanılır bir sey değildir. Peki ne yapmalıyız?
O zaman diyet yemeklerimizin lezzetini arttırmaıyız.
İyi güzel de Erdem Onaran ne der; yemeklerin lezzeti arttıkça
kalorisi de artar. O zaman yapacağımız şey,
kalori arttırmadan yani; yağ şeker gibi tatlandırıcı malzemeler
eklemeden, pişirmekten yararlanabiliriz.
Güneşin altında yavaş yavaş olgunlaşan meyveler gibi...
O meyveler çok lezzetli olduğuna göre, diyet yemeklerimizi kısık ateşte
yavaş yavaş pişirirseniz lezzet kazanır.
Sizlere yemek tarifleri de vereceğim.
Bu tariflerle sizin diyette olduğunuzu kimse
anlamayacak. Altı öğün yemek yiyeceğiniz için,
size; sen her an bir şeyler yiyorsun diyenler bile çıkabilir.
Nasıl bir diyet uygulayacağınızı bilmiyorsunuz sanırım...
Benden söylemesi, hiç zaman kaybetmeden
DENGE Obezite hastanesine gidin...
Zayıflamanın yolu oradan geçiyor
Yemek tarifleriniz benden
DİYET DEVAM EDİYOR
Bana diyet yapmak değil, ama altı öğün yemek yemek çok zor geldi. Meğerse ben yemek yeme konusunda tam bir özgürlük içindeymişim. Acıktığımı da anlamıyorum. Şu bitsin öyle yerimlerle devam eden yaşam bitti benim için. Ben bu alışkanlığı edinsem bana yeter.
İnsanlara acır oldum. İdealleri var, kilo varmek. Hedef kilo olmamalı bence. Hedef alışkanlıkları değiştirmek, ya da yeni alışkanlıklar edinmek olmalı. 6 Öğün yemek yemeyi başaran birinin kilo alması çok zor.
Saatlere tam uyamasam da bazı prensipler edindim. Dört saatten fazla aç kalmama gibi. Ara öğünleri mutlaka kuralına uygun geçirme... Galiba bu iş bitecek. Ama ne yazık ki spor yapamıyorum, dışarıya da çıkamadım, bin tane nedeni var.
Bence bu hafta kesin biraz daha yağ gitti. Doktorum bana bakalım İstanbul'a dönüşümde nasıl bir sistem uygulayacak. Güliz de Hamit'te yağ eritmiş. Su içmedikleri için Vücut su toplamış verdikleri kilo görünmüyormuş.
En güzel tarafı ne biliyor musunuz, benim zayıflamama benden başka sevnenlerin de olması. Onlar belki de benim zayıflamamı benden daha çok istiyorlar...
Hepinizi seviyorum Denge Çalışanları.
İnsanlara acır oldum. İdealleri var, kilo varmek. Hedef kilo olmamalı bence. Hedef alışkanlıkları değiştirmek, ya da yeni alışkanlıklar edinmek olmalı. 6 Öğün yemek yemeyi başaran birinin kilo alması çok zor.
Saatlere tam uyamasam da bazı prensipler edindim. Dört saatten fazla aç kalmama gibi. Ara öğünleri mutlaka kuralına uygun geçirme... Galiba bu iş bitecek. Ama ne yazık ki spor yapamıyorum, dışarıya da çıkamadım, bin tane nedeni var.
Bence bu hafta kesin biraz daha yağ gitti. Doktorum bana bakalım İstanbul'a dönüşümde nasıl bir sistem uygulayacak. Güliz de Hamit'te yağ eritmiş. Su içmedikleri için Vücut su toplamış verdikleri kilo görünmüyormuş.
En güzel tarafı ne biliyor musunuz, benim zayıflamama benden başka sevnenlerin de olması. Onlar belki de benim zayıflamamı benden daha çok istiyorlar...
Hepinizi seviyorum Denge Çalışanları.
Friday, November 24, 2006
Thursday, November 23, 2006
Zeynep Kamil
BLOGCULARI FESTİVALE DAVET EDİYORUZ...

Tatil yaparken internete bağlanmak bunu kaldiğiniz otelde, otel odanızda gerçekleştirmak, sanırım blog güncellemesi her gün yapanlar için iyi bir fırsat. Hiç para ödemeden... Bilgisayarınızı da taşımanıza gerek yok. Hakan Otel bu iş için kolları sıvadı. Blog Festivaline katilmak isterseniz bizi aramalısınız.
info@hakanotel.com
Bodrum'a 5km.
Blog Festival BİRİNCİSİ İstanbul'da
Blog Festival İKİNCİSİ Bodrum'da
ÖN kayıt yaptır, şartları öğren
Wednesday, November 22, 2006
YÜRÜYÜN HAREKET EDİN ZAYIF KALIN
Erdem Onaran
Murat Gökçen
Ender Saraç
Nutra Silim
Akademi Spor(Göztepe)
Zayıflamak için başvurduğum kişiler...
Beni on kilo on beş kilo zayıflatmayı başardılar, ama ne yazık ki yaşamımı değiştiremediler. Şimd mutluyum. Bir yıl kendime terapi yaptım. Beni yürümek ve spor yapmak korkutmuyor...
Yaşantımdan arabayı çıkardım. İstanbul kazan ben keğçe dolaşabilirim. BU BİR ZAYIFLAMA ÖYKÜSÜ...
Yürümekten nefret eden ben yürümeyi öğrendim.
Ender Sarac'ı hatırlamadan geçemiyorum.
Dünyada 1.5 milyon kişi her sabah uyandığında sadece ayağını yere basabilmek için Allah'a dua ediyor. Lütfen yürüyün.
Bir yıl kendimi eğittim. Yürüyorum Ender Sarac bey...
Spordan Beden öğretmenlerim nefret ettirmişti. Çanakkale Merkez Lisesinde... atletizmle başladığım spor bütün yaşamımı esir aldı. Atletizmle başlayan pek çok insan spordan nefret ediyor, şaşırarak gördüm.
Diyetim devam ediyor... Ama spor yapamıyorum...
Yarın yürümeliyim...
Hülya Avşar, Zerrin Özer, Gülben Ergen, Nurseli İdiz aklıma gelen kilo sorunlu sanatcılar... Acaba zayıf ve kilo almayan hanımlar olmak için şöhretlerinden vazgeçerler miydi?
Ben de hep oturdum, hep çalıştım, hep zamnı iyi kullanarak kitaplarımı yazdım... acaba hem yazıp hem hareket halinde olamaz mıydım? Galiba olamazdım...
Keşke hareket etseydim... Neler kaçırdım, yğzmeyi bilmeyen biri gibiyim, neler kaçırdıpımı tahmin edebilir misiniz?
Murat Gökçen
Ender Saraç
Nutra Silim
Akademi Spor(Göztepe)
Zayıflamak için başvurduğum kişiler...
Beni on kilo on beş kilo zayıflatmayı başardılar, ama ne yazık ki yaşamımı değiştiremediler. Şimd mutluyum. Bir yıl kendime terapi yaptım. Beni yürümek ve spor yapmak korkutmuyor...
Yaşantımdan arabayı çıkardım. İstanbul kazan ben keğçe dolaşabilirim. BU BİR ZAYIFLAMA ÖYKÜSÜ...
Yürümekten nefret eden ben yürümeyi öğrendim.
Ender Sarac'ı hatırlamadan geçemiyorum.
Dünyada 1.5 milyon kişi her sabah uyandığında sadece ayağını yere basabilmek için Allah'a dua ediyor. Lütfen yürüyün.
Bir yıl kendimi eğittim. Yürüyorum Ender Sarac bey...
Spordan Beden öğretmenlerim nefret ettirmişti. Çanakkale Merkez Lisesinde... atletizmle başladığım spor bütün yaşamımı esir aldı. Atletizmle başlayan pek çok insan spordan nefret ediyor, şaşırarak gördüm.
Diyetim devam ediyor... Ama spor yapamıyorum...
Yarın yürümeliyim...
Hülya Avşar, Zerrin Özer, Gülben Ergen, Nurseli İdiz aklıma gelen kilo sorunlu sanatcılar... Acaba zayıf ve kilo almayan hanımlar olmak için şöhretlerinden vazgeçerler miydi?
Ben de hep oturdum, hep çalıştım, hep zamnı iyi kullanarak kitaplarımı yazdım... acaba hem yazıp hem hareket halinde olamaz mıydım? Galiba olamazdım...
Keşke hareket etseydim... Neler kaçırdım, yğzmeyi bilmeyen biri gibiyim, neler kaçırdıpımı tahmin edebilir misiniz?
SU KABAĞI SEÇİLDİ HERKES ONU KONUŞUYOR
Blogcular yazıp çiziyor... Kabak konu olunca dayanamazdım.
8 milyon su kabağı tohumu dağıtarak Ülke sevgisi aşılamaya çalışan bir yazar olarak yemek tarifimle beraber tabi ki bir kabak öyküsü yazmak zorundayım. Su Kabağı televizyon ve Radyo programı(156 adet) İstanbul İletişim Fakültesi ve Özev Vakfindan iki ayrı ödül, 250den fazla konferans, bir müzik kitabı.
Marifet Teyze Mutfağında süslenmiş püslenmiş kabağı görünce dayanamadım. Kabak deyince su kabağı, su kabağı deyince akla ben gelirim... Googel'a gir gör.... Bir yazar olarak sanırım hakkım doğdu.
GERÇEK ÖYKÜ:
Çin de ve Japonya'da çok yıllar önce fakir öğrenciler ellerine bir bal kabağı alıp içini boşaltırlar ona güzel bir kapak yaparlardı. Kabak bir fener olurdu. İçini bal mumuyla döşedikten sonra, mumun kırkta biri kadar ışık veren ateş böceklerini yapıştırırlardı. Fakir öğrenciler bu fenerlerle derslerini çalışır kitaplarını okurlardı.
Ne yazık ki dünya her zaman kötü insanlarla da dolu. Şu anda Birleşmiş Milletler Müzesinde, Java'da kullanılmış bir fener sergileniyor. Bu fenerin ne işe yaradığını merak edebilirsiniz. Hırsızların kötü amaçla kullandıkları bir fener o. Ev sahibi uyanmasın diye kapağını kapattıklarında içeriye ışık sızmasa da sonunda yakalndılar. Bu olay feneri ünlü ve unutulmaz yaptı.
KABAK KABUĞU YEMEĞİ
Yemekle ilgili ip uçları;
1- Kabak yemeği yapacağınız gün bu yemeği çöpe atacağınız kabuklarla yapabilirsiniz. Kabakları sıyırmayıp soymanız gerekir.
2-Siz siz olun bu yemeğe değişik tatlar eklemeye kalkmayın. Lezzetini alamazsınız
3- Yemeğinizin çok az olacağını düşünmeyin, yanında başka yemeklerle kullanacağınız için size yetecektir.
MALZEME
Üç adet mücver yapılan kabak
6 diş sarımsak
3 adet domates
yarım kahve fincanı zeytinyağı
2 adet kesme şeker
1 tutam tuz
Kabak Kabuğu Yemeği Yapılışı
Kabağın kabuklarını 1cm eninde şeritler halinde kesin. Bu kabukları yine birer santim uzunluğunda parçalara bıçakla ayırın. Düdüklü tencerenin dibine
koyun. Bütün malzemenizi üzerine bırakın. Sarımsaklar ince ince kıyılmış, domates küçük küçük kesilmiş olsun. Şekeri, tuzu ilave edin. Zeytinyağını da üzerine gezdirin. Düdüklünün kapağını kapatın. Düdüğü indirdikten sonra, yani öterken beş dakika pişirin. Kayık bir servis tabağına alın, tabağın düz olmasına dikkat edin.
Blogcular yazıp çiziyor... Kabak konu olunca dayanamazdım.
8 milyon su kabağı tohumu dağıtarak Ülke sevgisi aşılamaya çalışan bir yazar olarak yemek tarifimle beraber tabi ki bir kabak öyküsü yazmak zorundayım. Su Kabağı televizyon ve Radyo programı(156 adet) İstanbul İletişim Fakültesi ve Özev Vakfindan iki ayrı ödül, 250den fazla konferans, bir müzik kitabı.
Marifet Teyze Mutfağında süslenmiş püslenmiş kabağı görünce dayanamadım. Kabak deyince su kabağı, su kabağı deyince akla ben gelirim... Googel'a gir gör.... Bir yazar olarak sanırım hakkım doğdu.
GERÇEK ÖYKÜ:
Çin de ve Japonya'da çok yıllar önce fakir öğrenciler ellerine bir bal kabağı alıp içini boşaltırlar ona güzel bir kapak yaparlardı. Kabak bir fener olurdu. İçini bal mumuyla döşedikten sonra, mumun kırkta biri kadar ışık veren ateş böceklerini yapıştırırlardı. Fakir öğrenciler bu fenerlerle derslerini çalışır kitaplarını okurlardı.
Ne yazık ki dünya her zaman kötü insanlarla da dolu. Şu anda Birleşmiş Milletler Müzesinde, Java'da kullanılmış bir fener sergileniyor. Bu fenerin ne işe yaradığını merak edebilirsiniz. Hırsızların kötü amaçla kullandıkları bir fener o. Ev sahibi uyanmasın diye kapağını kapattıklarında içeriye ışık sızmasa da sonunda yakalndılar. Bu olay feneri ünlü ve unutulmaz yaptı.
KABAK KABUĞU YEMEĞİ
Yemekle ilgili ip uçları;
1- Kabak yemeği yapacağınız gün bu yemeği çöpe atacağınız kabuklarla yapabilirsiniz. Kabakları sıyırmayıp soymanız gerekir.
2-Siz siz olun bu yemeğe değişik tatlar eklemeye kalkmayın. Lezzetini alamazsınız
3- Yemeğinizin çok az olacağını düşünmeyin, yanında başka yemeklerle kullanacağınız için size yetecektir.
MALZEME
Üç adet mücver yapılan kabak
6 diş sarımsak
3 adet domates
yarım kahve fincanı zeytinyağı
2 adet kesme şeker
1 tutam tuz
Kabak Kabuğu Yemeği Yapılışı
Kabağın kabuklarını 1cm eninde şeritler halinde kesin. Bu kabukları yine birer santim uzunluğunda parçalara bıçakla ayırın. Düdüklü tencerenin dibine
koyun. Bütün malzemenizi üzerine bırakın. Sarımsaklar ince ince kıyılmış, domates küçük küçük kesilmiş olsun. Şekeri, tuzu ilave edin. Zeytinyağını da üzerine gezdirin. Düdüklünün kapağını kapatın. Düdüğü indirdikten sonra, yani öterken beş dakika pişirin. Kayık bir servis tabağına alın, tabağın düz olmasına dikkat edin.
Türk Mutfağının Sırları

Size bu gün iki ayrı kitaptan söz etmek isterim. İki kitap da beni çok etkiledi.
Orhan Yılmazkaya'nn yazdığı Türk Hamamları ve bir yabancının kaleme aldığı Türk Mutfağının sırları...
Kitapların İngilizce hazırlanması tabi ki çok ilginç... Çitlembik yayınlarının pek çok güzel kitabı arasında kaybolmayacak iki önemli kitap...
Secrets of the Turkish Kitchen

Bence yabancı birine verilecek en güzel armağan. Bazı yayıncılar o kadar güzel kitaplar yayınlıyorlar ki onlara övgü yağdırmamak elde değil. Çitlembik yayınları da çok güzel ve ilginç kştapları olan yayınevlerinden biri. Özellikle Secrets of the Turkish Kitchen yayınladığı bu ilginç kitaplardan biri. Kitabın yazari da bir yabancı...
Bize destek vermek düşer.
Sunday, November 19, 2006
DENGE SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ
Burada zayıflama öyküm başladı, ama geçmişte yaşadıklarım düşünüyorum ; daha önce zayıfladığım zamanları. Sıkıntılı diyetleri de doktor kontrolunda yaptım. Hepsi ayrı ayrı başarılıydı beni zayıflatma konusunda... Tek başarısız olan bendim. Kalıcı alışkanlıklar elde edememiştim o diyetlerden sonra... Önemini kavrayamamıştım alışkanlık edinmenin.
Diyet ile ilgili ne kadar çok şey yaşadığımı daha iyi anlıyorum. Spor yaparken sıkılmadığım tek bir an yoktu. Kendimi çaresiz görüyordum her spor başlangıcımdan sonra. Diyet yapmak bana spor yapmaktan daha kolay geliyordu desem sizi inandırabilir miyim?
Spora karşı öğütleri olmasa da ben Erdem Onaran'ın sözlerini benden yana çekiyordum. "ben" diyordu Erdem bey, diyet konuşmamızı yaparken; "eşofmanlarıyla koşturan birilerini gördüğüm anda gülerim, yazık derim. Bir insanın yüz gram yağ eritebilmesi için 900 kalorilik spor yapması lazım. kaç kişi bu sporu yapabilir. On kişi Türkiye' de çıkmaz. Boğazını tutacak başka yolu yok..."
Akupunturla başlayan bir tedavi yürütüyordu.
Kendime bir yol çizmek istediğim hiç olmadı. Amacım yoktu, sadece hedefim vardı. Bazen hedef belirlemek de başarıya götürmüyor insanları.
Şu an, DENGE OBEZİTE hastanesinde birilerinin benden daha çok benim alışkanlık edinmemi istediklerini hissediyorum. Diplomasını alamayan bir öğrenci gibiyim... Bana diploma vermek için yüzlerinden gülücük eksik olmuyor.
Konuştukça yazdıkça daha önceki diyetlerde hatanın kimde olduğunu anlayacağız.
Pazartesi günü diyete başlayıp salı günü bırakan biri olmasam da bu konuda kendime çok kötülük ettiğimi biliyorum.
DİYET BAŞLADI
Önce birer fotoğrafımızı çekerek başladık. Küçük anı defterlerimize yediğimiz yemeklerimizi yazıyoruz. Üzerimize yerleştirilen küçük adım sayarlarımız gün içindeki hareketlerimizi kaydediyor. Ailecek mutluyuz...
Brüksel'e gideceğim için diyetisyenle 6 gün sonra buluştuk. Başarı 2 kilo yüz gram ve eriyen 900 gram yağ... Hiç açlık hissetmedim... Mutluyum
BİR HAFTALIK DİYET LİSTEM
3 Ana yemek ve iki ara öğün
Peynir ekmek salatalık ve domates sabah kahvaltısı.
5 Kaşık sebze bir kase çorba bir dilim kepek ana öğünlerim.
Ara öğünlerimde 5-6 fındık ve bir elma ya da bir paket bisküvi
Bol su içmek herşeyin başı ve dört gün spor
Diyet ile ilgili ne kadar çok şey yaşadığımı daha iyi anlıyorum. Spor yaparken sıkılmadığım tek bir an yoktu. Kendimi çaresiz görüyordum her spor başlangıcımdan sonra. Diyet yapmak bana spor yapmaktan daha kolay geliyordu desem sizi inandırabilir miyim?
Spora karşı öğütleri olmasa da ben Erdem Onaran'ın sözlerini benden yana çekiyordum. "ben" diyordu Erdem bey, diyet konuşmamızı yaparken; "eşofmanlarıyla koşturan birilerini gördüğüm anda gülerim, yazık derim. Bir insanın yüz gram yağ eritebilmesi için 900 kalorilik spor yapması lazım. kaç kişi bu sporu yapabilir. On kişi Türkiye' de çıkmaz. Boğazını tutacak başka yolu yok..."
Akupunturla başlayan bir tedavi yürütüyordu.
Kendime bir yol çizmek istediğim hiç olmadı. Amacım yoktu, sadece hedefim vardı. Bazen hedef belirlemek de başarıya götürmüyor insanları.
Şu an, DENGE OBEZİTE hastanesinde birilerinin benden daha çok benim alışkanlık edinmemi istediklerini hissediyorum. Diplomasını alamayan bir öğrenci gibiyim... Bana diploma vermek için yüzlerinden gülücük eksik olmuyor.
Konuştukça yazdıkça daha önceki diyetlerde hatanın kimde olduğunu anlayacağız.
Pazartesi günü diyete başlayıp salı günü bırakan biri olmasam da bu konuda kendime çok kötülük ettiğimi biliyorum.
DİYET BAŞLADI
Önce birer fotoğrafımızı çekerek başladık. Küçük anı defterlerimize yediğimiz yemeklerimizi yazıyoruz. Üzerimize yerleştirilen küçük adım sayarlarımız gün içindeki hareketlerimizi kaydediyor. Ailecek mutluyuz...
Brüksel'e gideceğim için diyetisyenle 6 gün sonra buluştuk. Başarı 2 kilo yüz gram ve eriyen 900 gram yağ... Hiç açlık hissetmedim... Mutluyum
BİR HAFTALIK DİYET LİSTEM
3 Ana yemek ve iki ara öğün
Peynir ekmek salatalık ve domates sabah kahvaltısı.
5 Kaşık sebze bir kase çorba bir dilim kepek ana öğünlerim.
Ara öğünlerimde 5-6 fındık ve bir elma ya da bir paket bisküvi
Bol su içmek herşeyin başı ve dört gün spor
Thursday, November 16, 2006
HADİ ÖYKÜME ORTAK OLUN
Her gün size notlar yazacağım bunlar ünlü doktorların öğütlerinden. HEPSİNİN HASTASI OLDUM: Şaşıracaksınız, ama onlar beni zayıflattılar... Başarısız olan bendim.
DOKTORLARDAN NOTLAR
ERDEM ONARAN
Vücut o kadar akıllıdır ki... Dili yok, susadığını söyleyemez, ama su alabileceğiniz besinlere özlem çekmenizi sağlar. Elma veya başka meyve yemek istersiniz, salatalık, ya da sulu bir şey. İşte böyle zamanlarda önce susayıp susamadığınızı kendinize sorun. Suyunuzu için sonra, özlediğiniz tadi deneyin. Daha az yediğinizi göreceksiniz.
DOKTORLARDAN NOTLAR
ERDEM ONARAN
Vücut o kadar akıllıdır ki... Dili yok, susadığını söyleyemez, ama su alabileceğiniz besinlere özlem çekmenizi sağlar. Elma veya başka meyve yemek istersiniz, salatalık, ya da sulu bir şey. İşte böyle zamanlarda önce susayıp susamadığınızı kendinize sorun. Suyunuzu için sonra, özlediğiniz tadi deneyin. Daha az yediğinizi göreceksiniz.
DİYET ZAYIFLAMA HERKES BİR YOL BULDU
SAĞLIKLI ZAYIFLAMA
SPOR
DENGELİ BESLENME
YAŞAM ŞEKLİMİ DEĞİŞTİRDİM
İNANAMIYORUM SPOR YAPIYORUM
ONLARI ÖZLÜYORUM
SAĞLIKLI ZAYIFLAMA MERKEZİ
6HAFTA SONRA BENİ TANIYAMAYACAKSINIZ
SPOR
DENGELİ BESLENME
YAŞAM ŞEKLİMİ DEĞİŞTİRDİM
İNANAMIYORUM SPOR YAPIYORUM
ONLARI ÖZLÜYORUM
SAĞLIKLI ZAYIFLAMA MERKEZİ
6HAFTA SONRA BENİ TANIYAMAYACAKSINIZ
DİYET DİYET -KİLOLARA VEDA
Yıllardır diyet yaparım. Pazartesi günü rejimde salı günü rejimi bozmak zorunda kalanlardanım. Böykece sonuca gidebiliriz; ben insanlar yüzünden şişmanım. Ne tavuk butlarının, ne elmanın en tatlı olanların ne de baklavanın kabati var şişmanlamamda... Ben insan şişmanıyım.
Gitmediğim doktor kapısını çalmadığım diyetisyen kalmadı. Diyet listelerimi de sayarsanız ömrümün yarısından çoğunu diyet yaparak geçirdim diyebilirim.
Her diyetisyenden faydalandım. Hepsinin kendine göre ikna yöntemleri vardı. Sonunda hepsi başarılı oldu... Peki ben niye şişmanım hala dersiniz?
Kaybettiğim kiloları koruyamadım. nedeni bence alışkanlıklarımı değiştiremeyişim beni bunca kilo sahibi yaptı.
Lise çağlarımda normal kiloda bir genç kızdım. Şişmanlık diye bir sözcüğü bilmezdim. Saçlarımla ve boyumla uğraşmaktan kilomla uğraşacak halim de yoktu.
NASIL ŞİŞMANLADIM
Liseyi bitirdiğim yıl evde oturmak zorunda kaldım. Üniversite hayalini kurarken ekmek arası beslenme yolunu öğrendim. Küçük şehirde yaşarken meyve yeme alışkanlıpımız vardı, ama metvenin manavdan alındıpğı bir yerde; ekmek arasına peynir koymmak, arasına bir demet maydonoz atmak hem kolay hem de lezzetliydi.
Kilolu olmama rağmen aynada güzel görünüyordum. Onu sevdim aşık oldum. Bana ilk şişman olduğumu söyleyen işte aşık olduğum o adam oldu, yani kocam.
Çalışma hayatım ve onunla birlikte yürüyen Üniversite yaşamım bana hiç acımadı. Ne yaparsam yapayım 62 kilonun altına inemiyordum. İyi mi kötü mü bilmem ama o kiloda görünmüyordum. Kollarımın zayıflığı, göğsümün küçüklüğü kilomu gizliyordu.
İşte o yıllarda kendimi çok şişman hissetmeye başladım. Sevdiğim adamın ısrarıyla ciddi bir diyete başladım.
ÖLÜM DİYETİ
Sabah kahvaltı yok. Öğlen sebze ve akşam sadece elma gerçek bir ölüm diyetiydi. Akşamları popomu bir o duvara bir bu duvara vurarak geçirdiğim çok kısa bir süre sonunda 12 kilo verdim 50 kilo oldum. çevremde çok sayıda genç kız varken ben kendimi yşne de çok şişman hissediyordum. O kiloda kalabilmek için ölüm diyetine devam etmek zorundaydım.
Bir gün sadece bir tane zayıflama ilacı aldıpım gün düşüp bayıldım, korkudan ilacı hemen bıraktım. Artık benim için yaşam bitmişti. Yaşam sadece bir kaç kilo verebildiğim zaman başlayacaktı. Zayıflamak için her şeyi yapabilirdim.
Her yıl 50 kilonun üzerine eklenen kilolar beni kahrediyordu. Üstü ve altı kilolarla evlenene kadar idare ettim. Evlendiğim zaman 52 kiloydum ve çok iştahlı bir adama aşıktım, onunla yeni bir yaşama başlıyordum. Korkumuzdan eve ekmek sokmuyorduk. Bazen konuklarımız gelince ekmek almayı unuttuğumuzda oluyordu. Katıldıpımız davetlerde, gittiğimiz yemeklerde binbir çeşit yemeğin tadına bakıyor ama asla ekmek yemiyorduk.
DEVAMI VAR
Gitmediğim doktor kapısını çalmadığım diyetisyen kalmadı. Diyet listelerimi de sayarsanız ömrümün yarısından çoğunu diyet yaparak geçirdim diyebilirim.
Her diyetisyenden faydalandım. Hepsinin kendine göre ikna yöntemleri vardı. Sonunda hepsi başarılı oldu... Peki ben niye şişmanım hala dersiniz?
Kaybettiğim kiloları koruyamadım. nedeni bence alışkanlıklarımı değiştiremeyişim beni bunca kilo sahibi yaptı.
Lise çağlarımda normal kiloda bir genç kızdım. Şişmanlık diye bir sözcüğü bilmezdim. Saçlarımla ve boyumla uğraşmaktan kilomla uğraşacak halim de yoktu.
NASIL ŞİŞMANLADIM
Liseyi bitirdiğim yıl evde oturmak zorunda kaldım. Üniversite hayalini kurarken ekmek arası beslenme yolunu öğrendim. Küçük şehirde yaşarken meyve yeme alışkanlıpımız vardı, ama metvenin manavdan alındıpğı bir yerde; ekmek arasına peynir koymmak, arasına bir demet maydonoz atmak hem kolay hem de lezzetliydi.
Kilolu olmama rağmen aynada güzel görünüyordum. Onu sevdim aşık oldum. Bana ilk şişman olduğumu söyleyen işte aşık olduğum o adam oldu, yani kocam.
Çalışma hayatım ve onunla birlikte yürüyen Üniversite yaşamım bana hiç acımadı. Ne yaparsam yapayım 62 kilonun altına inemiyordum. İyi mi kötü mü bilmem ama o kiloda görünmüyordum. Kollarımın zayıflığı, göğsümün küçüklüğü kilomu gizliyordu.
İşte o yıllarda kendimi çok şişman hissetmeye başladım. Sevdiğim adamın ısrarıyla ciddi bir diyete başladım.
ÖLÜM DİYETİ
Sabah kahvaltı yok. Öğlen sebze ve akşam sadece elma gerçek bir ölüm diyetiydi. Akşamları popomu bir o duvara bir bu duvara vurarak geçirdiğim çok kısa bir süre sonunda 12 kilo verdim 50 kilo oldum. çevremde çok sayıda genç kız varken ben kendimi yşne de çok şişman hissediyordum. O kiloda kalabilmek için ölüm diyetine devam etmek zorundaydım.
Bir gün sadece bir tane zayıflama ilacı aldıpım gün düşüp bayıldım, korkudan ilacı hemen bıraktım. Artık benim için yaşam bitmişti. Yaşam sadece bir kaç kilo verebildiğim zaman başlayacaktı. Zayıflamak için her şeyi yapabilirdim.
Her yıl 50 kilonun üzerine eklenen kilolar beni kahrediyordu. Üstü ve altı kilolarla evlenene kadar idare ettim. Evlendiğim zaman 52 kiloydum ve çok iştahlı bir adama aşıktım, onunla yeni bir yaşama başlıyordum. Korkumuzdan eve ekmek sokmuyorduk. Bazen konuklarımız gelince ekmek almayı unuttuğumuzda oluyordu. Katıldıpımız davetlerde, gittiğimiz yemeklerde binbir çeşit yemeğin tadına bakıyor ama asla ekmek yemiyorduk.
DEVAMI VAR
Tuesday, November 14, 2006
Hürriyet Gazetesinden Yardım İstedim.
Vergi vermek benim VATANDAŞ olarak borcumdur. Suç işlediysem cezami da çekmeliyim.
Ama Postacinin bana getirdigi ve bana verirken pek cok insana giden tarfik cezalari beni acikcasi sasirtti. Odemem gerekşyorsa tabi ki odeyecegim, ama bir yanlislik mi var... Coculmesi gereken bir sorun mu lutfen yardim edin...
Trafik Ceza Tutanagi Mkb. 479527
Ceza tutanagi vardir. BN-479527(bilgisiyle geldi)
Duzenleyen trafik Bodrum
Itfaiye kavsagi Bodrum suc yeri
Sucu isleyen Huseyin kizi Kadriye filiz tosyali
Adresim Goztepe
Plakam 34 ntu 45
bu araba o tarihte benim uzerimdeydi. Ama arabayi 2000 yilinda sattim.
Boyle bir suc isledigimi de hatirlamiyorum. Su ana kadat Trafik sucu islemedigim icin de bir ayricaligim oldugunu saniyorum. Cunku ben trafik.com uyesiyim. Bu benim gururuma dokunuyor. Arabami kullanan bir baskasi islediyse bu cezalar araba satilirken ortaya cikmiyor mu... Yedi sene onceki bir sucu kabul etmeli miyim? Ben hakkimi HUKUK yoluyla arayabilirdim ama 5.600.000 nasil bir ceza. Suclunun goz rengine kadar trafik ceza makbuzlarina yazan ulkelere imrenerek mi yasamaliyim?
Filiz Tosyali
0216*5672242
Ama Postacinin bana getirdigi ve bana verirken pek cok insana giden tarfik cezalari beni acikcasi sasirtti. Odemem gerekşyorsa tabi ki odeyecegim, ama bir yanlislik mi var... Coculmesi gereken bir sorun mu lutfen yardim edin...
Trafik Ceza Tutanagi Mkb. 479527
Ceza tutanagi vardir. BN-479527(bilgisiyle geldi)
Duzenleyen trafik Bodrum
Itfaiye kavsagi Bodrum suc yeri
Sucu isleyen Huseyin kizi Kadriye filiz tosyali
Adresim Goztepe
Plakam 34 ntu 45
bu araba o tarihte benim uzerimdeydi. Ama arabayi 2000 yilinda sattim.
Boyle bir suc isledigimi de hatirlamiyorum. Su ana kadat Trafik sucu islemedigim icin de bir ayricaligim oldugunu saniyorum. Cunku ben trafik.com uyesiyim. Bu benim gururuma dokunuyor. Arabami kullanan bir baskasi islediyse bu cezalar araba satilirken ortaya cikmiyor mu... Yedi sene onceki bir sucu kabul etmeli miyim? Ben hakkimi HUKUK yoluyla arayabilirdim ama 5.600.000 nasil bir ceza. Suclunun goz rengine kadar trafik ceza makbuzlarina yazan ulkelere imrenerek mi yasamaliyim?
Filiz Tosyali
0216*5672242
Monday, November 13, 2006
GÖNÜL ÖZGÜL
14 Kasım akşamı saat 20.30 ve 22.00 arasında Bostancı ile Suadiye arasındaki Remzi
Kitabevinin Kafesinde toplanıyoruz kitap okumak ve okuyarak bir gece geçirmek için
Sizler de gelin... Okumaya bundan daha güzel bir beraberlik düşünemiyorum.
Kitabevinin Kafesinde toplanıyoruz kitap okumak ve okuyarak bir gece geçirmek için
Sizler de gelin... Okumaya bundan daha güzel bir beraberlik düşünemiyorum.
Sunday, November 12, 2006
ARKADAŞIM GÜLNUR CUFALI 5.5 YAŞINDA
Çocuklarınıza vereceğiniz değer mutlaka bir gün geri döner... Onları başarının doruğuna çıkarır... Sağlıklı , başarılı ve mutlu bir çocuk yetiştirme yolunda; çocuğunuza değer vermek göstereceğiniz sevgi kadar önemlidir. Sağlıklı ilişkiler ve sağlıklı ruh yapısına sahip çocuklar için www.bodrummerkez.com köşe yazılarımı okumanızı öneririm.
Yazılarım her hafta güncellenir. Özel sorularınız için yanıt da bulabilirsiniz.
GÜLNUR'LA
yeni tanıştık. O henüz 5.5 yaşında
Size bir fotoğrafını ekleyeceğim.
BU BLOGTA bir özellik var. sadece açılan sayfa değil,
ilgi alanlarim da yenilenir. Lütfen dostlar
yandaki bölümleri de gezin...
Belki sizin ilginizi çeken konu,
"mustafa cufali" Adres Defteri'ne EkleYahoo! DomainKeys bu mesajı göndereninin kimliğini onayladı; gönderen: yahoo.com. Ek bilgi
Konu:
iyi ki yazdın
Kime:
filiztosyali@yahoo.com
OKUYUCULARIMDAN GELEN MAİLLER
BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR
Sevgili Filiz abla,
Ben 5,5 yaşındayım. Senin kitaplarından birisini aldım. Adı
Güliz’in Kuşu. Seni çok seviyorum. Ben yazmayı bilmiyorum. O nedenle
başka kişilere yazdırıyorum ve okutturuyorum. Okumayı bilmiyorum
ama İngilizce oyun oynuyorum.
Hoşça kal Filiz abla,
Gülnur Çufalı
azı ve fotoğraf orada olabilir...
Yazılarım her hafta güncellenir. Özel sorularınız için yanıt da bulabilirsiniz.
GÜLNUR'LA
yeni tanıştık. O henüz 5.5 yaşında
Size bir fotoğrafını ekleyeceğim.
BU BLOGTA bir özellik var. sadece açılan sayfa değil,
ilgi alanlarim da yenilenir. Lütfen dostlar
yandaki bölümleri de gezin...
Belki sizin ilginizi çeken konu,
"mustafa cufali"
Konu:
iyi ki yazdın
Kime:
filiztosyali@yahoo.com
OKUYUCULARIMDAN GELEN MAİLLER
BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR
Sevgili Filiz abla,
Ben 5,5 yaşındayım. Senin kitaplarından birisini aldım. Adı
Güliz’in Kuşu. Seni çok seviyorum. Ben yazmayı bilmiyorum. O nedenle
başka kişilere yazdırıyorum ve okutturuyorum. Okumayı bilmiyorum
ama İngilizce oyun oynuyorum.
Hoşça kal Filiz abla,
Gülnur Çufalı
azı ve fotoğraf orada olabilir...
Friday, November 10, 2006

Bunlar o yemekler...
Bence herkes beğendiği yemeği değil, ama her yemekten bir tabak söylemelisiniz... Herkes tadına bakabilir.
Özellşkle yabancı konuklar için...
DOYMADINIZ MI?
Doyarsınız da, şayet doymazsanız beğendiğiniz yemekten bir tabak daha söylersiniz olur biter...
Ama siz siz olun Belediyenin yanındaki kafede TURK kahvesi içmeyin... ÇOK PAHALI fincanlar da Türk fincanları değil...
SUZAN TEYZENİN EV YEMEKLERİ
Thursday, November 09, 2006
Alman Bebek
Pamuk Yumurtadan Sonra Hayranlık Duyduğum En Güzel Şey
Subscribe to:
Posts (Atom)
YAŞAM KOÇLUĞU ve YAZAR KOÇLUĞU ayni anda yola çıktık. 5Aralık Buuşma günümüz. İki buçuk ay sürecek bir eğitim yolculuğu. Yazarınız FİLİZ TO...